Bir önceki yazımızda Markanın tanımını yaptık ve öneminden bahsettik. Bu yazımızda ise,
Marka tescili veya Marka koruması nasıl sağlanır?
Marka tescilindeki karar kriterleri nelerdir?
Tescillenmiş bir markayı kullanın cezası nedir? sorularının yanıtlarını vermeye çalışacağız.
Marka Tescili veya Marka Koruması Nasıl Sağlanır?
Marka Tescil Süreçleri Nelerdir?
Marka tescil başvurusu yapılmadan önce mutlaka marka benzerlik araştırması yapılması gerekmektedir. Marka benzerlik araştırması olumlu olan markalar, ilgili dilekçe ve belgelerle Türk Patent Enstitüsüne girişi yapılır. TPE’ye girişi yapıldığı gün, tarih ve saat olarak markanın koruması başlar. Marka bu aşamdan sonra uzman incelemesine gider ve herhangi bir olumsuzluk söz konusu olmazsa Marka, her ay TPE tarafından yayınlanan markalar bültenine çıkar.
Bültende kalma süresi 4 ay olup, bu süreç sonunda herhangi bir itiraz ile karşılaşılmazsa, marka tescil belgesi düzenlenip tarafımıza gönderilir.
Markanın Tescili Ne Kadar Sürer?
Markanızın tescili toplamda 12-14 ay sürmekte olup, markanızın koruması ise, başvurunun yapıldığı tarih itibari ile başlamaktadır.
Marka Tescilindeki Karar Kriterleri Nelerdir?
Tüm marka incelemesi kararlarında birlikteliğin sağlanması amacı ile TPE Markalar Dairesi Başkanlığı, çeşitli aralıklarla güncellenen karar kriterlerini kullanmaktadır. Elbette bu değerlendirme kriterleri, temel düzeyde olup, her başvuru için de uygulanacak standart bir kuralın da olmadığını söylememiz gerekmektedir. Her başvuru dosyasının, kendisine ilişkin birtakım farklılıklar içerdiği göz önüne alınarak; değerlendirme kriterlerinin sadece temel noktaları vurguladığının altını çizmek yerinde olacaktır.
Ayırt edici olmak şartı ile her türlü sözcük ve sözcük grupları da marka olabilme özelliği mevcuttur.
Karar kriterlerini etkileyen bölümleri aşağıda sırayla inceleyelim.
- Sloganlar: Kullanılacağı mal veya hizmetler için tanımlayıcı nitelikte olmaması, kalite bildirmemesi veya sloganın esas unsurunun, başka bir marka ile aynı ya da benzer olmaması halinde ayırt edici nitelikte olup,
Günlük yaşama girmiş ve herkes tarafından her gün kullanılır durumda olan sloganlar veya bu nitelikteki terimler ayırt edici olarak değerlendirilmemektedir.
- Şekille birlikte yer alan aynı veya benzer ibareler: Kelime + şekilden (logo) oluşan marka başvurularında, markanın ayırt edici unsuru açısından yapılan değerlendirmelerde öncelik, markanın kelime (yazılı) haline verilmektedir.
İsimtescil Bilişim A.Ş gibi Şekil + Tam ticaret unvanının yazılması durumunda ise, ticaret unvanının ayırt edici unsuru göz önüne alınarak benzerlik değerlendirmesi yapılmaktadır. - İl Adları: Türkiye’deki il adları tek başlarına tescil edilmemekte olup, il isimleri reddedilmektedir. Elbette “Aydın” vb. gibi farklı anlamları olan il isimleri bu uygulamanın kapsamı dışında tutulmaktadır.
“İstanbul Gayrimenkul” gibi il adlarının yanına üretilen malın ya da hizmetin adı ya da mal veya hizmetin sektörü geldiğinde de başvuru reddedilmektedir.
Ayrıca “Gaziantep Nakliye Taşımacılık LTD. ŞTİ.” gibi il adının ticaret unvanı ile birlikte yer aldığı başvurular da reddedilmektedir.
“İstanbul Divan Oteli” gibi il isimlerinin yanına ayırt ediciliği sağlayacak bir unsurun gelmesi halinde de, bu ibareler tescil edilebilir özellikte görülmektedir.
- Ülke Adları: Amerika” gibi yabancı ülke isimleri, genel ilke olarak üçüncü kişiler adına marka olarak tescil edilmemektedir.
- Genel Değerler: “Türk Bayrağı, Ay-yıldız ve Osmanlı tuğrası” gibi dini değerleri ve sembolleri içerek isimler ile kamu düzenine ve genel ahlâka aykırı isimler de markalaştırılamamaktadır.
Tescilli Markayı Kullanmanın cezası nedir?
Tescillenmiş bir markanın kullanılması durumunda, 21/1/2009 tarihli ve 5833 No’lu kanununun “Cezai hükümleri Madde 61/A”‘da
- Başkasına ait marka hakkında iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi, 1 yıldan, 3 yıla kadar hapis ve 20.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Marka koruması olan eşya veya ambalajı üzerine konulmuş marka koruması olduğunu belirten işareti yetkisi olmadan kaldıran kişi hakkında 1 yıldan, 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
- Yetkisi olmadığı halde başkasına ait marka hakkı üzerinde satmak, devretmek, kiralamak veya rehin etmek suretiyle tasarrufta bulunan kişi 2 yıldan, 4 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.