Yıllar önce bilimkurgu kitaplarına konu olan, günümüzde ise felaket teorilerinin bir numaralı çıkış noktası kabul edilebilecek yapay zeka; uzun yıllar boyunca gündemimizde olacak gibi görünüyor. Uzun yıllar boyunca gelişimini sürdürmekte olan yapay zeka, teknolojinin gelişimi ile doğru orantılı olarak hayatlarımızda yer buluyor.
Peki, yapay zeka nedir? Yapay zeka için hiçbir canlı organizma içeriği olmayan, tamamen canlı olmayan araçlarla meydana getirilen, buna rağmen insan benzeri davranışlar sergileyebilen makineler tanımı yapılabilir. Bu davranışlar bütününü sergileyen cihazlara genel olarak “robot” denilebilir.
Yapay zeka kavramı oldukça eski bir tarihe dayanıyor. Mathison Turing tarafından sorulan “Makineler düşünebilir mi?” sorusu ile birlikte ilk adımları atılan bu kavram, günümüzdeki akıllı telefonlara kadar geliyor. Geçmiş dönemin teknolojisi ile yavaş bir şekilde gelişen yapay zeka kavramı; günümüzde Google ve Facebook gibi dev şirketlerin de devreye girmesiyle artık hepimizin hayatını derinden etkileyecek büyük adımlar atıyor.
Yapay zekanın etkinlik gösterebilmesi için yüksek teknolojinin yanı sıra alanında uzman bilgisayar bilimcilerinin varlığı gerekiyor. Yani, insan gibi hareket edebilen karmaşık makineler yaratmanın ilk adımı da aslında insan çalışması.
Bu anlamda yapay zekadan korkulması oldukça ironik. Bu teknolojinin dünya varlığını bitirecek kadar korkunç senaryolara sebep olacağına dair kıyamet teorileri kuruladursun, dünyanın her yerinde bu alanda milyarlarca dolarlık araştırmalar da yapılmaya devam ediliyor.
Yapay zekanın insan gibi davranışlar sergileyebilmesi için öncelikle bir algoritma oluşturulması gerekiyor. Bu algoritmanın temel mantığı ise, yapay zekanın otomatik olarak öğrenebilmesi. Bir makinenin insan benzeri davranışlar gösterebilmesi için devamlı öğrenmeye devam etmesi gerekiyor. Bu öğrenme aksiyonunun farklı çeşitleri var. Makine öğrenme, derin öğrenme ve bilişsel süreçler; yapay zekanın insan gibi davranabilmesinde önemli roller oynuyor.
Peki, adını bu kadar çok kullandığımız yapay zeka ne zaman günlük hayatımızda kullanılmaya başlanacak? Aslında başladı bile! Yapay zekayı bizim gibi konuşabilen ve hareket edebilen bir robot olarak her gün karşımızda görmese de, günlük hayatımızda bu teknolojiyi farkında olmadan kullanıyoruz. Nasıl mı? İşte şu şekillerde:
- Sanal Asistanlar: Apple ile hayatımıza giren Siri, günlük hayatımızda kullandığımız yapay zeka örneklerinden biri. Google’ın Now’ı ve Microsoft’un Cortana’sı da sanal asistanlara örnek olarak verilebilir.
- Dinleme ve İzleme Öneri Robotları: Spotify ve Netflix gibi yazılımlar da yapay zekaya örnek olarak verilebilir. Örneğin Netflix, izlediğimiz dizi ve filmleri gözlemleyerek bir sonraki seferde seveceğimizi düşündüğü program önerilerini karşımıza çıkarıyor. Spotify için de müzik konusunda aynı durum geçerli.
- Sohbet Botları: Özellikle Facebook’un üzerinde yoğun bir şekilde çalıştığı sohbet botları, kullanıcılara 7/24 cevap verebiliyor. Sorulara uygun cevapları sunan sohbet botları şu anda çok efektif çalışmasa da, yakın dönemde bu sektörde çalışan insanları işlerinden edecek gibi görünüyor!
- Akıllı Arabalar: Google ve Tesla’nın sürekli üzerinde çalıştığı akıllı arabalar, sürücüsüz yolculuk imkanı sunuyor. İleri seviyede yapay zekaya sahip olan bu arabalar yakın gelecekte araba kullanma durumunu bile ortadan kaldırabilecek gibi görünüyor.
- Oyunlar: Call of Duty ve Far Cry gibi gelişmiş yapay zeka içeren oyunlar, binlerce kriteri göz önünde bulundurarak hamle yapma becerisine sahip oyun botları içeriyor. Bu botlar, insanlara karşı gerçekten dişli rakipler haline gelebiliyor.
Yapay zeka son derece kullanışlı ve hayat kolaylaştırıcı nitelikte görünse de Elon Musk ve Stephen Hawking gibi isimler; yapay zekanın ileride başımıza dert açacağı konusunda oldukça kötümser. Hepimiz yapay zekanın nasıl gelişeceğini merakla takip ediyoruz.